XiJinping, Cuma günü 14. Ulusal Halk Kongresi’nin (NPC) devam eden oturumunda oybirliğiyle Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Devlet Başkanı ve ÇHC Merkezi Askeri Komisyonu (CMC) Başkanı seçildi.Xi bu seçimle liderlik konumunu pekiştirdi. Seçimden önce Ulusal Halk Kongresi oturumunda konuşan Jinping, alışılmış olandan daha açık ve net ifadeler kullanmış ve ABD öncülüğündeki Batılı güçlerin Çin’in gelişmesini engellemeye çalıştığını belirtmişti.
Konuşmasında, “ABD’nin öncülüğündeki Batılı ülkeler, Çin’e karşı toptan çevreleme ve baskı siyaseti uyguluyor. Bu, kalkınma çabasına benzersiz engeller çıkarıyor.” ifadelerini kullanan Jinping, ileriki günlerde daha fazla zorlukla karşılaşmayı beklediklerini ifade etmişti. Uluslarası rekabetin arttığını vurgulayan Jinping, “yeni güçler, yeni kapasiteler geliştirmenin” önemini vurgulamıştı.
Çin basınına yansıyan yorumlarda, Ekim ayında gerçekleşen ÇKP Kongresi’ne Jinping’in sunduğu rapora atıflar yapılmıştı. Jinping raporda, “Ülkemiz stratejik fırsatların, risklerin ve zorlukların eş zamanlı olduğu, belirsizliklerin ve öngörülemeyen faktörlerin arttığı bir kalkınma dönemine girmiştir.Bu nedenle potansiyel tehlikelere karşı daha dikkatli olmalı, en kötü senaryolarla başa çıkmaya hazırlıklı olmalı ve sert rüzgarlara, dalgalı sulara ve hatta tehlikeli fırtınalara dayanmaya hazır olmalıyız.” saptamalarını yapmıştı.
Yorumlarda, Ulusal Halk Kongresi’nde seçilen kadroların bu zorlu döneme uygun olduğu vurgulanırken, Çin’in uluslararası barışın ve istikrarın sağlanmasında daha aktif bir rol oynama arzusuna vurgu yapıldı. Çin’in Rusya Ukrayna savaşının sona erdirilmesi amacıyla geliştirdiği barış inisiyatifi bu arzunun bir ürünü olarak örneklendi.
14. Ulusal Halk Kongresi hakkında bir başyazı yayınlayan Global Times gazetesi, ABD’de derin bir çatışma yaşayan Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti’nin birleştikleri tek ortak noktanın Çin karşıtlığı olduğuna dikkat çekti ve Transatlantik ittifakının Çin’i hedef alma noktasında buluştuğunu vurguladı. Global Times, büyük tehlikelerle karşı karşıya bulunulan bu dönemde parti önderliği çevresinde “sert bir çelik gibi” birlik olmanın önemini vurguladı.
Global Times’ın başyazısındaki bir paragrafta Çin yönetiminin meseleyi nasıl gördüğü şöyle ifade edilmişti: “ABD’nin Çin’e karşı bu denli düşmanca bir tavır takınmasının nedeni, Çin’in gelişimindeki güçlü ivme ve muazzam potansiyelin Washington’a güven vermemesi, endişeli hissetmesine ve küresel hegemonyasının tehdit altında olmasından korkmasına neden olmasıdır. Hem Çin hem de ABD için bu dönem rahatsız edici bir adaptasyon dönemi olacak ve nihayetinde iç faktörler belirleyici bir rol oynayacak. ABD şu anda agresif görünse de aslında bir gerileme eğilimi göstermektedir. Cephe hattı çok uzamış ve kapasitesinin ötesine geçmiştir.” Çin bu zorlu döneme liderliğini pekiştirerek girmektedir. Amerikan emperyalizminin Çin’i çevreleme politikası doğrultusunda gerçekleştirdiği hamleler karşısında Çin’in Rusya ile gelişen ittifakı giderek daha belirginleşmektedir. Jinping’in liderliğini pekiştirdiği Halk Kongresi sonrasında ilk dış ziyaretini Rusya’ya yapacak olması, hem ABD ve Avrupa’dan gelen Rusya’dan uzak dur tehditlerine karşı bir yanıt hem de ittifakın gelişiminin bir göstergesidir.